İngilizce öğrenen gençler için "abundant" ve "plentiful" kelimeleri sıklıkla karışabilir. Her ikisi de "bol" anlamına gelse de, aralarında ince bir anlam farkı vardır. "Abundant", genellikle sayıca çok fazla olmanın ötesinde, bir şeyin fazlalığını, taşmasına, hatta israf edilebilecek kadar çok olmasını vurgular. "Plentiful" ise daha çok yeterli miktarda olmayı, kıtlık olmamasını ifade eder. "Abundant" daha güçlü ve daha vurgulu bir kelimedir.
Örnek cümlelere bakalım:
"There is an abundant supply of apples this year." (Bu yıl bol miktarda elma var.) Bu cümlede, elma miktarının sadece yeterli olmasının ötesinde, fazlasıyla çok olduğu vurgulanıyor.
"The forest was abundant with wildlife." (Orman yaban hayatıyla doluydu.) Burada yaban hayatının sayısının çokluğunun yanında, çeşitliliğinin ve yoğunluğunun da altı çiziliyor.
"We have a plentiful supply of food for the trip." (Yolculuk için bol miktarda yiyeceğimiz var.) Bu cümlede, yiyecek miktarının yolculuk için yeterli olduğu, herhangi bir kıtlık yaşanmayacağı belirtiliyor.
"The garden is plentiful with colorful flowers." (Bahçe rengarenk çiçeklerle dolu.) Bu cümlede çiçeklerin sayısının çok olması ve güzel görünümlü olması vurgulanmaktadır. Ancak "abundant" kadar güçlü bir ifade değildir.
"Abundant" genellikle daha somut ve gözle görülür bir fazlalığı tanımlarken, "plentiful" daha genel bir bolluğu ifade eder. Seçtiğiniz kelime, anlatmak istediğiniz nüansı yansıtmalıdır.
Happy learning!