Attempt vs. Try: İngilizcedeki Bu İki Kelimenin Farkı Nedir?

İngilizce öğrenirken sıklıkla karıştırılan kelimelerden ikisi "attempt" ve "try"dir. Her ikisi de "denemek" anlamına gelse de, aralarında ince bir fark vardır. "Try" daha genel bir denemeyi, bir şeyi yapmayı denemeyi ifade ederken, "attempt" daha resmi ve genellikle daha zor veya önemli bir şeyin denemesini, özellikle de başarısızlıkla sonuçlanabilecek bir girişimde bulunmayı anlatır. "Attempt" genellikle daha fazla çaba ve planlama gerektiren eylemler için kullanılır.

Örneğin, "I'll try to finish my homework tonight" (Bu akşam ödevimi bitirmeyi deneyeceğim) cümlesinde, ödevi bitirme çabası genel bir çabadır. Ancak, "I attempted to climb Mount Everest" (Everest Dağı'na tırmanmayı denedim) cümlesinde, Everest'e tırmanmak oldukça zor ve riskli bir girişimdir; bu yüzden "attempt" kullanılmıştır. "Attempt" genellikle bir eylemin sonucuna odaklanırken, "try" daha çok eylemin kendisine odaklanır.

İşte birkaç örnek daha:

  • Try: "I tried to open the door, but it was locked." (Kapıyı açmayı denedim, ama kilitliydi.)
  • Attempt: "She attempted to solve the complex mathematical problem, but failed." (Karmaşık matematik problemini çözmeyi denedi, ama başaramadı.)
  • Try: "Let's try a different approach." (Farklı bir yaklaşım deneyelim.)
  • Attempt: "He attempted a daring escape from prison." (Cüretkar bir hapisten kaçış denemesi yaptı.)
  • Try: "Try this delicious cake!" (Bu lezzetli pastayı dene!)
  • Attempt: "The thieves attempted a robbery, but were caught by the police." (Hırsızlar soygun denemesinde bulundular, fakat polis tarafından yakalandılar.)

"Attempt" genellikle "to" edatı ile kullanılırken, "try" "to" edatı ile veya "V-ing" (fiilin -ing ekiyle) kullanılabilmektedir. Örneğin; "I tried opening the window" (Pencereyi açmayı denedim) gibi.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations