Bad vs. Awful: İngilizcedeki Bu İki Kelimenin Farkı Nedir?

İngilizce öğrenen gençler için "bad" ve "awful" kelimeleri sıklıkla karıştırılıyor olabilir. Her ikisi de kötü anlamına gelse de, aralarında önemli bir fark var. "Bad", genel olarak kötü, hoş olmayan anlamındayken, "awful" çok daha güçlü ve olumsuz bir anlam ifade eder. "Awful", 'çok kötü', 'berbat', hatta 'korkunç' anlamına gelebilir.

İşte birkaç örnek:

  • Bad: The food was bad. (Yemek kötüydü.)
  • Awful: The movie was awful. (Film berbattı.)

Gördüğünüz gibi, "bad" daha genel bir kötü deneyimi tanımlarken, "awful" çok daha olumsuz ve güçlü bir duyguyu yansıtır. Başka bir örnek:

  • Bad: I have a bad headache. (Kötü bir baş ağrım var.)
  • Awful: I had an awful experience at the dentist. (Dişçi de berbat bir deneyim yaşadım.)

Birinci örnekte, baş ağrısının şiddetini belirlemek için "bad" yeterlidir. İkinci örnekte ise, dişçi deneyiminin ne kadar olumsuz olduğunu vurgulamak için "awful" daha uygun bir tercih olur. "Awful" kelimesi, "bad" kelimesinden çok daha fazla hayal kırıklığı, öfke veya dehşeti ifade eder.

Bir diğer önemli nokta, "awful" kelimesinin bazen abartılı bir şekilde kullanıldığıdır. Arkadaşlarınızla konuşurken, bir şeyi hafifçe kötü bulduğunuzda "awful" kullanmak abartılı gelebilir. Bu durumlarda "bad", "not good", veya "pretty bad" gibi ifadeleri tercih etmek daha doğal olacaktır.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations