İngilizce öğrenen gençler için sıklıkla karıştırılan iki kelime "beautiful" ve "gorgeous" kelimeleridir. Her ikisi de 'güzel' anlamına gelse de, kullanım alanları ve vurguladıkları özellikler farklıdır. "Beautiful", daha genel bir güzellik anlamına gelir ve kişinin görünüşü, bir yer, bir nesne ya da bir duygu için kullanılabilir. "Gorgeous", ise daha güçlü ve göz alıcı bir güzelliği ifade eder; genellikle daha çarpıcı ve etkileyici bir güzellikten bahsederken kullanılır.

Örnek Cümleler:

• Beautiful: "She has beautiful eyes." (O güzel gözleri var.) Bu cümlede, gözlerin genel güzelliğinden bahsediyoruz.

• Gorgeous: "She wore a gorgeous dress to the party." (Partiye muhteşem bir elbise giymişti.) Bu cümlede, elbisenin göz alıcı, çarpıcı güzelliğinden bahsediyoruz.

• Beautiful: "The sunset was beautiful." (Gün batımı güzeldi.) Burada genel bir güzellikten söz ediyoruz.

• Gorgeous: "The sunset was absolutely gorgeous!" (Gün batımı kesinlikle muhteşemdi!) Burada daha güçlü bir güzellik vurgusu var.

• Beautiful: "He has a beautiful voice." (Güzel bir sesi var.) Sesin hoşluğundan bahsediyoruz.

• Gorgeous: Bu cümlede "gorgeous" pek uygun olmaz. "Gorgeous" genellikle daha çok görsel güzellik için kullanılır. Daha uygun bir kelime "lovely" ya da "melodic" olabilir.

Genel olarak, "beautiful" daha yaygın ve günlük kullanımda olan bir kelimedir. "Gorgeous" ise daha özel ve etkileyici durumlarda kullanılır. Kelimelerin bağlamına göre kullanılmasına dikkat etmek önemlidir.

Happy learning!