Busy mi, Occupied mu? İngilizce'de İki Karışık Kelime

İngilizce öğrenirken bazen çok benzer görünen kelimeler yüzünden kafanız karışabilir. "Busy" ve "occupied" kelimeleri de bu karışıklığa sebep olan kelimelerden ikisidir. Her ikisi de 'meşgul' anlamına gelse de, kullanım alanları ve vurguladıkları noktalar farklıdır.

"Busy", genel olarak çok fazla işiniz, aktiviteniz olduğu anlamına gelir ve oldukça telaşlı olduğunuzu ima eder. Örneğin, "I'm too busy to go out tonight" (Bu akşam dışarı çıkacak kadar meşgulüm) cümlesinde, kişinin dışarı çıkmaya vakti olmadığını, çok fazla işi olduğunu vurgular. Bu cümleyi, "Çok meşgulüm, bu akşam dışarı çıkamıyorum." şeklinde Türkçeye çevirebiliriz.

"Occupied", ise bir şey tarafından kullanıldığını veya dolu olduğunu gösterir. Örneğin, "The seat is occupied" (Koltuk dolu) cümlesi, koltuğun kullanımda olduğunu anlatır, kişinin yoğunluğu hakkında bilgi vermez. Bu cümleyi "Koltuk meşgul/dolu" şeklinde Türkçeye çevirebiliriz. Başka bir örnek olarak da, "My mind is occupied with thoughts of my holiday" (Zihnim tatil düşünceleriyle meşgul) cümlesini düşünelim. Burada zihnin başka bir şeyle dolu olduğu vurgulanıyor; kişinin telaşlı olduğu değil.

İşte birkaç örnek daha:

  • "I'm busy preparing for my exams." (Sınavlarıma hazırlanmakla meşgulüm.)
  • "The hotel is fully occupied." (Otel tamamen dolu.)
  • "She's too busy to answer the phone." (Telefonu açacak kadar meşgul.)
  • "The room is occupied by a family." (Oda bir aile tarafından kullanılıyor.)

Umarım bu açıklamalar "busy" ve "occupied" kelimeleri arasındaki farkı anlamanıza yardımcı olmuştur. Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations