İngilizce öğrenen gençler için sıklıkla kafa karıştıran iki kelime "consider" ve "contemplate" kelimeleridir. Her ikisi de Türkçe'de "düşünmek" anlamına gelse de, aralarındaki ince farklar anlamlarını önemli ölçüde değiştirir. "Consider", bir durumu, fikri veya seçeneği değerlendirmeyi, tartmayı, olasılıklarını göz önünde bulundurmayı ifade eder. Karar verme sürecinin daha pratik ve somut bir aşamasındayızdır. "Contemplate" ise daha derin, daha uzun ve daha soyut düşünmeyi, bir durum veya fikir üzerine uzun uzun düşünmeyi, hatta derinlemesine tefekkür etmeyi anlatır. Karar vermek değil, anlamaya çalışma daha baskındır.

İşte birkaç örnek:

• Consider: "I'm considering buying a new phone." (Yeni bir telefon almağı düşünüyorum.) Bu cümlede, kişi telefon alma olasılığını değerlendiriyor, artılarını eksilerini tartıyor.

• Contemplate: "I often contemplate the meaning of life." (Hayatın anlamı üzerinde sık sık düşünürüm.) Bu cümlede, kişi hayatın anlamı hakkında derinlemesine, soyut bir düşünceye dalıyor, bir karar verme sürecinde değil.

• Consider: "We need to consider all the options before making a decision." (Karar vermeden önce tüm seçenekleri göz önünde bulundurmalıyız.) Burada pratik bir karar verme süreci söz konusu.

• Contemplate: "She sat silently, contemplating the vastness of the ocean." (Sessizce oturdu, okyanusun enginliğini düşündü.) Burada derin bir tefekkür ve hayranlık söz konusu, bir karar yok.

• Consider: "They considered his proposal carefully." (Teklifini dikkatlice değerlendirdiler.) Önerinin olumlu ya da olumsuz yönlerini tartıyorlar.

• Contemplate: "He contemplated his future with a mixture of hope and fear." (Geleceğini umut ve korkunun bir karışımıyla düşündü.) Geleceğiyle ilgili soyut, derin bir düşünce içinde.

Görüldüğü gibi, "consider" daha çok pratik bir karar verme sürecinde kullanılırken, "contemplate" daha çok soyut, derin düşünceleri ifade eder. İki kelimeyi de doğru kullanabilmek için cümle içindeki bağlamı iyi anlamak önemlidir.

Happy learning!