Cruel vs. Heartless: İki İngilizce Kelimenin Arasındaki Fark

İngilizce öğrenen gençler için 'cruel' ve 'heartless' kelimeleri arasındaki fark bazen kafa karıştırıcı olabilir. Her iki kelime de acımasızlığı ifade etse de, aralarında önemli bir nüans vardır. 'Cruel' fiziksel veya duygusal olarak kasıtlı bir acı vermeye işaret ederken, 'heartless' daha çok duygusuzluk, empati eksikliği ve başkalarının duygularına kayıtsızlığı ifade eder. 'Cruel' aktif bir eylem vurgularken, 'heartless' pasif bir duygu durumunu tanımlar.

Örnek cümlelere bakalım:

  • Cruel: "The cruel dictator imprisoned his opponents." (Acımasız diktatör, muhaliflerini hapsetti.) Bu cümlede diktatörün kasıtlı ve aktif bir şekilde acı verdiğini görüyoruz.
  • Heartless: "She was heartless to ignore her friend's pleas for help." (Arkadaşının yardım için yalvarmalarını görmezden gelmesi kalpsizceydi.) Bu cümlede ise kişinin duygusuzluğuna ve başkasının durumuna kayıtsızlığına vurgu yapılıyor, aktif bir eylem söz konusu değil.

İşte başka bir örnek:

  • Cruel: "It was a cruel joke to play on him." (Ona yapılan şaka çok acımasızdı.) Şakanın kasıtlı olarak acı verici olduğu belirtiliyor.
  • Heartless: "It was heartless of her to leave her dog alone all day." (Köpeğini bütün gün yalnız bırakması çok duygusuzcaydı.) Burada kadının duygusuzluğu ve köpeğin durumuna kayıtsızlığı ön plana çıkıyor.

Bir diğer fark ise 'cruel' kelimesinin genellikle fiziksel acıya da işaret edebilmesidir. 'Heartless' ise daha çok duygusal acıya odaklanır, ancak yine de her zaman böyle olmak zorunda değildir. Dolayısıyla, bağlamı dikkate alarak kelimelerin kullanımını anlamak önemlidir.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations