İngilizce'de "depress" ve "sadden" kelimeleri, her ikisi de üzüntü veya mutsuzluk anlamına gelse de, aralarında önemli bir fark vardır. "Depress" daha güçlü ve uzun süreli bir üzüntü, neredeyse bir hastalık gibi tarif edilebilecek bir durum ifade ederken, "sadden" daha hafif ve geçici bir üzüntü anlamına gelir. "Depress" genellikle ruh halini ciddi şekilde etkileyen bir durumdan bahsederken, "sadden" daha çok üzücü bir olay veya haberden kaynaklanan geçici bir üzüntüyü ifade eder.
Örnek cümlelere bakalım:
Depress: "The news of her grandmother's illness deeply depressed her." (Büyükannesinin hastalığı haberi onu derinden üzdü.) Bu cümlede, uzun süreli ve derin bir üzüntüden bahsediliyor. "Depress" kelimesinin yoğunluğu buradan anlaşılıyor.
Sadden: "The sad movie saddened me, but I got over it quickly." (Üzücü film beni üzdü, ama çabuk atlattım.) Bu cümlede ise geçici ve daha hafif bir üzüntüden bahsediliyor. Film izleyip üzüldü, ama bu hissi kısa sürede aştı.
Bir diğer fark da, "depress" genellikle depresyon gibi bir ruhsal durumla bağlantılı kullanılırken, "sadden" daha genel bir üzüntü ifadesidir. Örneğin, "The grey weather depressed me." (Gri hava beni bunalttı.) cümlesinde gri hava kişinin ruh halini olumsuz etkiliyor, ama bu bir hastalık teşhisi anlamına gelmiyor. Ancak "The death of his pet depressed him for months." (Evcil hayvanının ölümü onu aylarca bunalttı.) cümlesinde ise daha ciddi ve uzun süreli bir üzüntü söz konusu.
"Depress" genellikle bir isimle beraber kullanılırken ("The news depressed him"), "sadden" bir kişiyi veya genel olarak bir durumu ifade edebilir ("The news saddened everyone").
Happy learning!