İngilizce'de sık sık karıştırılan iki kelime "encourage" ve "support"tır. Her ikisi de cesaretlendirme ve yardım etme anlamına gelse de, aralarındaki ince farkları anlamak önemlidir. "Encourage" daha çok birinin moralini yükseltmek, cesaretlendirmek ve bir şey yapmaya teşvik etmek anlamına gelirken, "support" daha çok maddi veya manevi olarak yardımda bulunmak, desteklemek anlamındadır. "Encourage" eylem odaklıdır, "support" ise daha çok varoluşsal bir desteği ifade eder.
Örneğin, "My teacher encouraged me to apply for the scholarship." cümlesinde öğretmen, öğrenciyi burs başvurusu yapmaya teşvik etmiştir. Türkçe karşılığı: "Öğretmenim beni burs başvurusu yapmaya teşvik etti." Bu örnekte, öğretmen bir eylemde bulunmasını sağlamak için öğrenciyi cesaretlendirmiştir.
Diğer bir örnek ise, "My family supports me financially while I'm at university." cümlesidir. Türkçe karşılığı: "Üniversitedeyken ailem bana maddi olarak destek oluyor." Burada aile, öğrencinin üniversite hayatını sürdürebilmesi için maddi yardım sağlamaktadır. Destekleyici bir davranış sergilemekte, ancak onu bir eylem yapmaya doğrudan teşvik etmemektedir.
Bir başka örnek de, "She encouraged me to pursue my dreams." Türkçe karşılığı: "Hayallerimin peşinden gitmem için beni cesaretlendirdi." Burada, kişinin hayallerinin peşinden gitmesi için cesaretlendirilmesi, onu bu yönde motive etme anlamına gelir. "He supports my artistic endeavors." cümlesinde ise, "Sanatsal çabalarımı destekliyor." desteği daha çok maddi veya manevi bir yardım olarak nitelendirilebilir. Örneğin, sanat malzemesi alımında destek olmak ya da sergilerine gelerek destek olmak gibi.
Bir arkadaşınızın zor bir sınavdan önce, "You can do it! I believe in you!" diyerek cesaretlendirmesi "encourage" kelimesiyle daha iyi ifade edilirken, arkadaşınızın üniversite masraflarını karşılaması "support" kelimesiyle ifade edilir.
Happy learning!