Envy vs. Jealousy: İngilizce'de İki Benzer Ama Farklı Kelime

İngilizce'deki "envy" ve "jealousy" kelimeleri sık sık karıştırılıyor çünkü Türkçe'de ikisi için de genellikle "kıskançlık" kelimesini kullanıyoruz. Ancak, İngilizce'de ince bir anlam farkı var. "Envy" bir başkasının sahip olduğu şeye sahip olma isteğini, kıskançlığını ifade ederken, "jealousy" daha çok bir ilişki veya bir şeye sahip olma durumunun korunmasıyla ilgili bir endişeyi, kıskançlığı ifade eder. Başka bir deyişle, "envy" nesne odaklı, "jealousy" ise ilişki odaklıdır.

"Envy" genellikle bir kişinin başarıları, mülkleri veya yetenekleri hakkında kullanılır. Örneğin:

  • "I envy her beautiful car." (Onun güzel arabasını kıskanıyorum.)
  • "He envied his friend's success." (Arkadaşının başarısını kıskanıyordu.)

"Jealousy" ise genellikle bir ilişki bağlamında kullanılır ve birinin sevgisini, dikkatini veya sadakatini kaybetme korkusunu ifade eder. Örneğin:

  • "She was jealous of her boyfriend's attention to another girl." (Erkek arkadaşının başka bir kıza gösterdiği ilgiye kıskançlık duyuyordu.)
  • "He felt a pang of jealousy when he saw his ex with someone new." (Eski sevgilisiyle yeni biriyle birlikte görünce kıskançlık duydu.)

İşte daha açıklayıcı örnekler: Bir arkadaşınızın yeni bir telefonu olduğunu düşünün. Onun telefonunu "envy" edersiniz çünkü sizde de böyle bir telefon olsun istersiniz. Ancak, erkek arkadaşınızın eski bir arkadaşına aşırı ilgi gösterdiğini görürseniz, onu "jealous" hissedersiniz çünkü ilişkinizin zarar görmesinden korkarsınız.

"Envy" ve "jealousy" arasındaki farkı daha iyi anlamak için, cümlelerde hangi kelimenin daha uygun olduğunu düşünerek pratik yapmanız önemlidir.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations