İngilizce öğrenirken bazen çok benzer görünen kelimeler arasında takılıp kalabiliyoruz. "Extend" ve "lengthen" kelimeleri de bunlardan ikisi. Her ikisi de "uzatmak" anlamına gelse de, kullanım alanları ve vurguladıkları noktalar farklı. "Extend" daha geniş bir anlam taşırken, "lengthen" sadece uzunluğu artırmak anlamına gelir. "Extend" fiziksel uzunluğu uzatmanın yanı sıra, süreyi, bir şeyin kapsamını veya etkisini de uzatabilir. "Lengthen" ise sadece fiziksel bir uzunluğun artışını ifade eder.
Örnek cümlelere bakalım:
Extend: "We extended our stay in Istanbul." (İstanbul'daki konaklamamızı uzattık.) Bu cümlede, "extend" süre anlamında kullanılmış.
Extend: "The company extended its services to new markets." (Şirket, hizmetlerini yeni pazarlara genişletti.) Burada ise "extend" kapsam anlamında kullanılıyor.
Lengthen: "The days are lengthening." (Günler uzuyor.) Bu cümlede "lengthen" sadece günlerin süre olarak uzamasından bahsediyor.
Lengthen: "She lengthened her skirt." (Eteğini uzattı.) Burada ise "lengthen" fiziksel bir nesnenin uzunluğunun artırılmasını ifade ediyor.
Dikkat ederseniz, "extend" daha çok metaforik kullanımlara açıkken, "lengthen" daha çok fiziksel uzunluk değişimini anlatmak için kullanılır. Bir cümlede hangi kelimenin daha uygun olduğunu belirlemek için, neyin uzatıldığını ve bu uzatmanın ne tür bir değişim ifade ettiğini düşünmeniz gerekir.
Bir başka örnek daha verelim: "I extended my hand to shake his." (Elini sıkmak için elimi uzattım.) Burada fiziksel bir uzatmadan bahsediyoruz ancak "lengthen" kullanılamazdı. Çünkü elin uzunluğunu değil, uzanma hareketini ifade ediyoruz.
Happy learning!