Extreme vs. Intense: İngilizce'de İki Benzer Ama Farklı Kelime

İngilizce'deki "extreme" ve "intense" kelimeleri, sıklıkla birbirinin yerine kullanılsa da, aralarında önemli bir fark vardır. "Extreme" aşırı uçlarda, normalin çok dışında bir durumu tanımlarken, "intense" ise yoğunluğu, şiddeti veya gücü vurgular. "Extreme" daha çok niceliksel (miktarla ilgili), "intense" ise niteliksel (kaliteyle ilgili) bir ifadedir. Basitçe söylemek gerekirse, "extreme" "aşırı" veya "uç" anlamına gelirken, "intense" "yoğun" veya "şiddetli" anlamına gelir.

Örnek cümlelere bakalım:

  • Extreme: "The weather was extreme; it was both incredibly hot and incredibly cold within the same day." (Hava aşırıydı; aynı gün içinde hem inanılmaz sıcak hem de inanılmaz soğuktu.) Burada "extreme" hava durumunun normalin çok dışında olduğunu vurgular.

  • Intense: "She felt intense pressure to succeed in her exams." (Sınavlarında başarılı olmak için yoğun bir baskı hissediyordu.) Burada "intense" baskının şiddetini ve yoğunluğunu vurgular.

İşte başka bir örnek:

  • Extreme: "He's an extreme sports enthusiast; he loves bungee jumping and skydiving." (O aşırı spor meraklısı; bungee jumping ve gökyüzünden atlama yapmayı seviyor.) Burada "extreme" sporların risk ve heyecan seviyesinin aşırı olduğunu gösterir.

  • Intense: "The football match was intense; both teams played with great passion and determination." (Futbol maçı yoğundu; her iki takım da büyük bir tutku ve kararlılıkla oynadı.) Burada "intense" maçın heyecan ve rekabet seviyesinin çok yüksek olduğunu belirtir.

Bir diğer önemli nokta, "extreme" kelimesinin sıfat olarak kullanılmasının yanı sıra, isim olarak da kullanılabilmesidir ("an extreme of heat" - aşırı bir sıcaklık). "Intense" ise genellikle sadece sıfat olarak kullanılır.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations