Fail vs. Collapse: İngilizce'de İki Farklı Başarısızlık

İngilizce'de "fail" ve "collapse" kelimeleri, her ikisi de başarısızlığı veya çöküşü ifade etse de, aralarında önemli bir anlam farkı vardır. "Fail" genel olarak bir görevi, sınavı, veya bir hedefi başaramama anlamına gelirken, "collapse" daha çok fiziksel bir çöküşü, ani bir yıkımı veya bir sistemin tamamen işlemez hale gelmesini ifade eder. Birinin başarısız olması, bir binanın çökmesiyle aynı şey değildir.

"Fail" genellikle bir çabanın yetersiz kalmasıyla ilgilidir. Bir sınavda başarısız olabilirsin (You failed the exam. / Sınavda kaldın.), bir projede başarısız olabilirsin (The project failed to meet its deadlines. / Proje, son tarihlerini karşılayamadı.) veya bir ilişkide başarısız olabilirsin (Their marriage failed. / Evliliklerine son verdiler.). Bu durumlarda, bir çaba gösterilmiş, ancak sonuç istenilen gibi olmamıştır.

"Collapse" ise daha dramatik bir durumu anlatır. Bir köprü çökebilir (The bridge collapsed. / Köprü çöktü.), bir ekonomi çökebilir (The economy collapsed. / Ekonomi çöktü.) veya bir insan yorgunluktan çökebilir (He collapsed from exhaustion. / Yorgunluktan yere yığıldı.). Bu örneklerde, bir anlık veya ani bir çöküş, yıkım veya işlev kaybı söz konusudur. "Collapse" genellikle beklenmedik ve ani bir olayı tanımlar.

İşte birkaç örnek daha:

  • He failed his driving test three times. (Sürücü sınavında üç kez kaldı.)
  • The negotiations failed to reach an agreement. (Görüşmeler bir anlaşmaya varamadı.)
  • The building collapsed after the earthquake. (Depremden sonra bina çöktü.)
  • She collapsed in the street after feeling faint. (Bayılınca sokakta yere yığıldı.)

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations