Hard vs. Difficult: İki İngilizce Kelimenin Arasındaki Fark

İngilizce öğrenen gençler için 'hard' ve 'difficult' kelimeleri sıklıkla karıştırılıyor. Her iki kelime de 'zor' anlamına gelse de, aralarında önemli bir kullanım farkı var. 'Hard' genellikle fiziksel bir zorluğu ya da bir şeyin yapılması açısından zorluğunu ifade ederken, 'difficult' daha çok zihinsel bir zorluğu, karmaşıklığı veya anlaşılması güç olmayı anlatır. 'Hard' daha çok somut, 'difficult' ise soyut durumlar için kullanılır.

Örnek cümleler:

  • Hard:
    • İngilizce: This exercise is hard. (Bu egzersiz zor.)
    • Türkçe: Bu egzersiz çok zor. (Bu egzersiz fiziksel olarak zorlayıcı olabilir, örneğin çok uzun veya yorucu olabilir.)
  • Difficult:
    • İngilizce: This problem is difficult to solve. (Bu problemi çözmek zor.)
    • Türkçe: Bu problemi çözmek zor. (Bu problem zihinsel olarak zorlayıcı olabilir, karmaşık veya anlaşılması güç olabilir.)

Başka bir örnek:

  • Hard:
    • İngilizce: He works hard. (O çok çalışkan.)
    • Türkçe: O çok çalışkan/çok emek veriyor. (Burada fiziksel veya zihinsel çaba anlamında kullanılır)
  • Difficult:
    • İngilizce: The exam was difficult. (Sınav zordu.)
    • Türkçe: Sınav zordu. (Burada sınavın karmaşık ve anlaşılması güç olduğu ima edilir.)

İşte size daha net bir ayrım sağlamak için birkaç ek örnek;

  • The test was hard. (Test zordu, belki çok uzun veya çok fazla soruydu.)
  • The test was difficult. (Test zordu, belki çok karmaşık veya anlaşılması zordu.)
  • He has a hard life. (Zor bir hayatı var, belki çok fazla problemle karşılaşıyor.)
  • The instructions were difficult to understand. (Talimatları anlamak zordu, belki çok karmaşıktı veya anlaşılmazdı.)

Umarım bu açıklamalar 'hard' ve 'difficult' kelimeleri arasındaki farkı anlamanıza yardımcı olmuştur. Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations