Independent vs. Autonomous: İki Kelimenin Arasındaki Fark

İngilizce öğrenen gençler için sıklıkla karıştırılan iki kelime olan "independent" ve "autonomous", aslında birbirine oldukça yakın anlamlara sahip olsa da, aralarında ince bir çizgi var. "Independent", bağımsızlığı, dışarıdan bir müdahaleye ihtiyaç duymadan kendi başına hareket etme yeteneğini vurgular. "Autonomous" ise, kendi kendini yönetebilme, özerkliğe sahip olma anlamına gelir; genellikle daha resmi ve sistematik bir bağımsızlığı ifade eder. İşte bunun açıklayıcı örnekler:

  • Independent: "She is an independent woman who makes her own decisions." (O, kendi kararlarını alan bağımsız bir kadındır.) Bu cümlede, kadının dışarıdan bir baskıya maruz kalmadan kendi hayatını yönettiği vurgulanıyor.
  • Autonomous: "The region declared itself an autonomous republic." (Bölge kendini özerk bir cumhuriyet olarak ilan etti.) Burada ise, bölgenin kendi kendini yönetme hakkına sahip olduğu, dışarıdan bir hükümete bağlı olmadığı belirtiliyor.

Başka bir örnek:

  • Independent: "He started his own independent business." (Kendi bağımsız işini kurdu.) Kendi işini kurdu ve kimseye bağlı değil.
  • Autonomous: "The university has an autonomous governing board." (Üniversitenin özerk bir yönetim kurulu var.) Üniversite yönetimi kendi işlerini kendi kararları doğrultusunda yürütüyor.

Gördüğünüz gibi, her iki kelime de bağımsızlığı ifade eder, fakat "autonomous" daha çok kurumsal veya sistematik bir bağımsızlığı tanımlarken, "independent" daha kişisel ve bireysel bir bağımsızlığı tanımlar. Ancak, bağlam her zaman önemlidir; bazı durumlarda birbirlerinin yerine kullanılabilirler.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations