Individual vs. Person: İngilizce'de İki Benzer Ama Farklı Kelime

İngilizce'de "individual" ve "person" kelimeleri sık sık birbirinin yerine kullanılsa da, aralarında ince bir anlam farkı vardır. "Person" genel olarak bir insanı ifade ederken, "individual" daha çok bir grup içindeki tekil bireyi, kendine özgü özelliklerini vurgulamak için kullanılır. Başka bir deyişle, "person" daha genel bir terim iken, "individual" daha spesifiktir.

Örneğin, "There are five people in the room." cümlesi "Odadan beş kişi var." anlamına gelir ve odadaki insan sayısını belirtir. Bu cümlede "person" kullanımı gayet doğaldır. Ancak, "Each individual has their own opinion." cümlesi ise "Her bireyin kendi fikri var." şeklinde çevrilir. Burada "individual" kullanımı, grubun içindeki her bir kişinin kendi özgül fikrine sahip olduğunu vurgulamaktadır. "Each person has their own opinion" da kullanılabilir ancak "individual" kullanımı daha belirgin bir bireysellik vurgusu taşır.

Bir diğer örnek olarak, "She's a very interesting person." cümlesi "O çok ilginç bir insan." anlamına gelirken, "He's a highly individual artist." cümlesi ise "O son derece özgün bir sanatçı." şeklinde çevrilir. İkinci cümlede "individual" sanatçının özgünlüğü ve diğerlerinden farklılığına dikkat çeker.

"Individual" kelimesi aynı zamanda "tekil" anlamında da kullanılabilir. Örneğin, "Individual effort is essential for success." cümlesi "Başarı için bireysel çaba şarttır." anlamına gelir. Bu kullanımda "person" yerine "individual" kullanmak daha doğrudur.

Bazı durumlarda iki kelime de kullanılabilir ancak anlamda hafif bir fark yaratırlar. Örneğin, "Her individual rights were violated." ("Bireysel hakları ihlal edildi.") cümlesinde "individual" kullanımı, kişilerin temel haklarına odaklanırken, "Her person rights were violated" cümlesi de aynı anlama gelir ancak "individual" kadar belirgin bir "bireysellik" vurgusu taşımaz.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations