Innocent vs. Guiltless: İki Kelimenin Arasındaki Fark

İngilizce öğrenen gençler için "innocent" ve "guiltless" kelimeleri sıklıkla karıştırılıyor olabilir. Her iki kelime de Türkçe'deki "masum" kelimesine karşılık gelse de, aralarında ince bir anlam farkı var. "Innocent" daha çok bir suç işlememe veya zarar vermeme durumunu ifade ederken, "guiltless" bir suçtan sorumlu tutulmama veya suçluluk duygusu taşımama anlamına gelir. Başka bir deyişle, "innocent" daha çok bir eylemin sonucuna, "guiltless" ise hukuki veya ahlaki bir değerlendirmeye odaklanır.

Örnek cümlelere bakalım:

  • Innocent: "The child was innocent of any wrongdoing." (Çocuk herhangi bir yanlış yapmaktan masumdu.)
  • Guiltless: "Despite the evidence, she felt guiltless." (Delillere rağmen kendini suçsuz hissediyordu.)

İlk örnekte, çocuğun suç işlemediği vurgulanıyor. İkinci örnekte ise, kişinin suçluluk duygusu taşımadığı belirtiliyor, ancak suçlu olup olmadığı kesin değil.

Bir başka örnek:

  • Innocent: "He is innocent until proven guilty." (İspat edilene kadar masumdur.) Bu yasal bir ilkedir.
  • Guiltless: "His conscience was guiltless; he knew he had done nothing wrong." (Vicdanı temizdi; hiçbir yanlış yapmadığını biliyordu.) Bu daha çok kişinin içsel durumunu anlatır.

Görüldüğü gibi, "innocent" daha çok dışsal bir durumu, "guiltless" ise daha çok içsel bir durumu ifade eder. Dolayısıyla, bağlama göre doğru kelimeyi seçmek önemlidir.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations