Knock vs. Hit: İngilizce'de İki Farklı Fiil

İngilizce'deki "knock" ve "hit" fiilleri, Türkçe'ye genellikle "vurmak" diye çevrilse de aralarında önemli bir anlam farkı vardır. "Knock", genellikle bir yüzeye hafifçe vurmayı, özellikle kapıyı vurmayı ifade ederken, "hit" daha güçlü ve kasıtlı bir vurmayı anlatır. "Knock" daha nazik ve sessiz bir temas içerirken, "hit" daha sert ve acı verici bir darbeyi ima eder.

"Knock" genellikle bir kapıyı vurmak için kullanılır. Örneğin:

  • English: I knocked on the door, but nobody answered.
  • Turkish: Kapıyı vurdum, ama kimse cevap vermedi.

Bu cümlede, kapının hafifçe vurulduğu ve bir cevap beklendiği anlaşılıyor. Şimdi "hit" fiilini ele alalım.

  • English: He hit the ball with a bat.
  • Turkish: Sopayla topa vurdu.

Bu örnekte, topun sopayla sert bir şekilde vurulduğu açıkça görülüyor. Başka bir örnek:

  • English: She accidentally hit her head on the low ceiling.
  • Turkish: Kaza sonucu başını alçak tavana çarptı.

Bu cümlede ise, kişinin başının tavana sertçe çarpması ve muhtemelen acı hissetmesi söz konusudur. "Knock" ile bu kadar sert bir darbeyi ifade etmek doğru olmazdı.

Bir diğer önemli fark ise, "knock" genellikle bir nesnenin bir yüzeye temas etmesini, "hit" ise bir nesnenin bir nesneye temas etmesini veya birinin birini vurmasını ifade edebilir.

  • English: The car knocked over the fence.
  • Turkish: Araba çiti devirdi.

Burada araba, çite hafifçe çarparak deviriyor. Ancak, "The car hit the fence." deseydik, bu daha sert bir çarpmayı ima ederdi.

"Hit" aynı zamanda bir hedef vurmayı da ifade eder:

  • English: He hit the target.
  • Turkish: Hedefi vurdu.

"Knock" ile bunu ifade etmek yanlış olurdu.

Umarım bu örnekler "knock" ve "hit" arasındaki farkı anlamanıza yardımcı olmuştur.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations