İngilizce'de "late" ve "tardy" kelimeleri, her ikisi de geç kalmayı ifade etse de, aralarında ince bir fark vardır. "Late" genel olarak bir zaman diliminde geç kalmayı ifade ederken, "tardy" daha çok bir olaya, özellikle de bir toplantı veya ders gibi resmi bir duruma geç kalmayı ve bu geç kalmanın uygunsuz olduğunu vurgular. "Tardy" kelimesi daha resmi ve biraz da olumsuz bir çağrışım taşır.
Örneğin, "I'm late for the bus" (Otobüs için geç kalıyorum) cümlesi, basitçe otobüsü kaçıracağınız anlamına gelir. Bu durumda "tardy" kullanmak yanlış olmazdı ama daha doğal ve yaygın olan ifade "late" kullanmaktır. Ancak, "I was tardy to class" (Derse geç kaldım) cümlesi, sadece geç kalındığını değil, aynı zamanda bu geç kalmanın öğretmen tarafından hoş karşılanmayacağını ve belki de bir uyarı alabileceğinizi ima eder. Türkçede ikisi de "geç kaldım" şeklinde çevrilebilir ama anlam nüansları farklıdır.
Başka bir örnek: "The train is late" (Tren geç kaldı) cümlesi, trenin planlanan saatten sonra geldiğini belirtir. Bu cümlede "tardy" kullanmak uygun olmaz. Ancak, "He was tardy for the meeting, and the boss was very angry" (Toplantıya geç kaldı ve patron çok kızdı) cümlesi, geç kalmanın resmi bir ortamda olduğunu ve olumsuz sonuçlar doğurduğunu vurgular. Türkçe karşılığı ise "Toplantıya geç kaldı ve patron çok kızdı" olabilir.
Bir diğer fark, "late" kelimesinin daha yaygın olarak kullanılmasıdır. "Tardy", özellikle okul veya iş ortamlarında daha sık kullanılır.
İşte birkaç örnek daha:
Happy learning!