Meet vs. Encounter: İngilizce'de İki Farklı Karşılaşma

İngilizce'de "meet" ve "encounter" kelimeleri, Türkçe'deki "karşılaşmak" kelimesinin karşılığı olarak kullanılsa da aralarında ince bir fark vardır. "Meet", genellikle önceden planlanmış veya beklenen bir karşılaşmayı ifade ederken, "encounter" beklenmedik, hatta bazen istenmeyen bir karşılaşmayı anlatır. "Meet" daha resmi ve sosyal bir karşılaşmayı, "encounter" ise daha rastlantısal ve hatta tehlikeli bir karşılaşmayı ima edebilir.

"Meet" kelimesiyle ilgili örnek cümleler:

  • I'm meeting my friends for coffee tomorrow. (Yarın arkadaşlarımla kahve içmek için buluşuyorum.)
  • She met her husband at a conference. (Eşini bir konferansta tanıdı.)
  • Let's meet at the library at 3 pm. (Öğleden sonra 3'te kütüphanede buluşalım.)

"Encounter" kelimesiyle ilgili örnek cümleler:

  • He encountered a bear while hiking in the woods. (Ormanda yürüyüş yaparken bir ayı ile karşılaştı.)
  • The police encountered resistance during the arrest. (Polisler tutuklama sırasında direnişle karşılaştı.)
  • She encountered many difficulties during her travels. (Seyahatleri sırasında birçok zorlukla karşılaştı.)

Gördüğünüz gibi, "meet" daha çok sosyal ve planlı karşılaşmaları, "encounter" ise beklenmedik ve bazen olumsuz karşılaşmaları anlatmak için kullanılır. İki kelime arasındaki bu ince farkı anlamak, İngilizcenizi daha doğru ve etkili bir şekilde kullanmanıza yardımcı olacaktır. Bir kelimeyi diğerinin yerine kullanmanın doğru olup olmadığı bağlama bağlıdır.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations