İngilizce öğrenen gençler için 'permanent' ve 'lasting' kelimeleri sıklıkla karıştırılıyor olabilir. Her ikisi de 'kalıcı' anlamına gelse de, aralarında önemli bir fark var. 'Permanent' kelimesi, tamamen kalıcı, değiştirilemez veya sonlandırılamaz bir durumu ifade ederken, 'lasting' daha uzun süreli, ancak potansiyel olarak sonlanabilir bir durumu anlatır.
Örnek cümlelere bakalım:
Permanent job: Kalıcı iş. (A permanent job is a job that you can expect to keep for a long time, likely until retirement.)
Lasting friendship: Uzun süren dostluk. (A lasting friendship is one that will likely continue for a long time but may end someday.)
Permanent marker: Silinmez kalem. (A permanent marker makes marks that cannot be easily erased.)
Lasting impression: Kalıcı izlenim. (A lasting impression is an impression that stays with you for a long time, but may fade with time.)
Permanent resident: Daimi ikametgah sahibi. (A permanent resident has the right to live in a country indefinitely.)
Lasting peace: Süregelen barış. (Lasting peace is peace that may endure, but is still vulnerable to conflict.)
Gördüğünüz gibi, 'permanent' daha kesin ve mutlak bir kalıcılığı ima ederken, 'lasting' daha uzun süreli olmasına rağmen, sona erebilme ihtimalini de içerir. Dolayısıyla, doğru kelimeyi kullanırken, durumun ne kadar kalıcı olduğuna dikkat etmek önemlidir.
Happy learning!