İngilizce'deki "physical" ve "bodily" kelimeleri, ilk bakışta birbirlerine çok benziyor ve hatta bazen aynı anlamda kullanılabiliyorlar gibi görünebilir. Ancak aralarındaki ince farkları anlamak, İngilizcenizi daha doğru ve etkili kullanmanıza yardımcı olacaktır. "Physical," genellikle somut, maddi varlığı ifade ederken, "bodily" daha çok bedenin kendisiyle, bedenin bir parçası veya hareketiyle ilgilidir. "Physical" daha geniş bir kapsamı içerirken, "bodily" daha spesifik ve doğrudan bedeni vurgular.
Örneğin, "physical examination" (fiziksel muayene) derken, doktorun vücudunuzu inceleyip çeşitli testler yaptığı anlamına gelir. Bu durumda, "bodily examination" da kullanılabilir ama biraz daha resmi ve nadiren kullanılır. "Physical evidence" (fiziksel kanıt) ise bir suç mahallerinde bulunan nesneleri, izleri vb. tanımlar. Bu bağlamda "bodily evidence" kullanılmaz.
Şimdi bazı örnek cümlelere bakalım:
"He suffered physical injuries in the accident." (Kazada fiziksel yaralanmalar geçirdi.) Burada "physical" yaralanmaların somut bir gerçek olduğunu vurgular. "Bodily injuries" de kullanılabilir ama anlamda çok az bir farklılık yaratır.
"She experienced a bodily sensation of warmth." (Sıcaklığın bedensel bir hissiyatını yaşadı.) Burada "bodily" hissin bedende hissedildiğini vurgular. "Physical sensation" de kullanılabilir ama "bodily" daha doğrudan ve güçlü bir vurgu yapar.
"The physical demands of the job were too much for her." (İşin fiziksel talepleri onun için çok fazlaydı.) Bu cümlede "physical" işin bedensel olarak zorlayıcı yönünü anlatıyor. "Bodily demands" bu bağlamda pek uygun olmaz.
"He inflicted bodily harm on his opponent." (Rakibine bedensel zarar verdi.) Burada "bodily harm" (bedensel zarar) deyimi özellikle bedensel şiddeti ifade eder ve "physical harm"den daha güçlü bir ifadedir.
Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi, iki kelime arasında ince bir çizgi var ve bağlama göre tercih yapılmalıdır. Ancak, "physical" daha geniş kapsamlı ve sık kullanılan bir kelimedir.
Happy learning!