Reason vs. Cause: İngilizce'de iki önemli kelime

İngilizce öğrenen gençler için 'reason' ve 'cause' kelimeleri arasındaki fark bazen kafa karıştırıcı olabilir. Her iki kelime de bir şeyin nedenini açıklamak için kullanılsa da, aralarında ince bir ayrım vardır. 'Reason' genellikle bir eylemin veya kararın arkasındaki mantıksal açıklamayı, düşünceyi veya gerekçeyi ifade ederken, 'cause' bir olayın veya durumun fiziksel veya doğrudan nedenini ifade eder. Basitçe söylemek gerekirse, 'reason' nedeni açıklar, 'cause' ise olayın fiili sebebini belirtir.

Örnek cümlelere bakalım:

  • Reason: The reason he failed the exam was his lack of preparation. (Sınavda başarısız olmasının nedeni hazırlıksızlığıydı.)
  • Cause: The cause of the fire was a faulty electrical wire. (Yangının nedeni arızalı bir elektrik kablosuydu.)

Gördüğünüz gibi, ilk cümlede, öğrencinin sınavda başarısız olmasının mantıksal açıklaması veriliyor. İkinci cümlede ise yangına yol açan doğrudan fiziksel faktör belirtiliyor.

İşte başka bir örnek:

  • Reason: Her reason for leaving was that she found a better job. (Ayrılmasının nedeni daha iyi bir iş bulmasıydı.)
  • Cause: The heavy rain caused the flood. (Şiddetli yağmur sel felaketine neden oldu.)

Bu örneklerde de, ilk cümle kişinin ayrılma kararının arkasındaki mantığı açıklıyor, ikinci cümle ise sel felaketinin doğrudan sebebini belirtiyor.

Bir başka önemli nokta da, 'reason' genellikle bir insanın eylemlerini açıklamak için kullanılırken, 'cause' doğal olaylar veya mekanik arızalar gibi daha geniş bir yelpazede kullanılabilir. Ancak, her zaman böyle olmayabilir; bağlamı iyi anlamak önemlidir.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations