İngilizce'de hem 'remarkable' hem de 'extraordinary' kelimeleri, bir şeyin olağan dışı veya dikkat çekici olduğunu ifade etmek için kullanılır, ancak aralarında ince bir fark vardır. 'Remarkable', genellikle bir şeyin dikkat çekici, hatırlamaya değer veya takdire şayan olduğunu belirtirken, 'extraordinary' daha güçlü bir anlam taşır ve bir şeyin olağanüstü, beklenmedik veya inanılmaz derecede iyi veya kötü olduğunu ifade eder. 'Remarkable' daha yaygın kullanılan bir kelimedir ve günlük hayatta daha sık karşılaşılırken, 'extraordinary' daha resmi ve nadir durumlarda kullanılır.
İşte bazı örnek cümleler:
Remarkable: "She gave a remarkable speech." (Olağanüstü bir konuşma yaptı.)
Extraordinary: "The view from the mountain was extraordinary." (Dağdan manzara olağanüstüydü.)
Remarkable: "The painting is remarkably well-preserved." (Resim dikkat çekici derecede iyi korunmuş.)
Extraordinary: "He showed extraordinary courage in the face of danger." (Tehlike karşısında olağanüstü bir cesaret gösterdi.)
Remarkable: "It's remarkable how quickly she learned the language." (Dili ne kadar çabuk öğrendiği dikkat çekici.)
Extraordinary: "The concert was an extraordinary experience." (Konser olağanüstü bir deneyimdi.)
Görüldüğü gibi, her iki kelime de olumlu anlamlar taşıyabilir ancak 'extraordinary', daha şaşırtıcı ve etkileyici olayları tanımlamak için kullanılır. 'Remarkable' ise daha sıradan, ancak yine de dikkat çekici şeyleri tarif etmek için kullanılır.
Happy learning!