Schedule vs. Timetable: İngilizce'de İki Benzer Ama Farklı Kelime

İngilizce'de "schedule" ve "timetable" kelimeleri sık sık birbirinin yerine kullanılır, ancak aralarında ince bir fark vardır. "Schedule" daha çok bir dizi etkinliği, toplantıları veya görevleri kapsayan, genellikle daha esnek ve düzenlenebilir bir plana işaret eder. "Timetable" ise, genellikle sabit ve önceden belirlenmiş zaman dilimlerini içeren, daha katı ve değişmez bir plana, özellikle de tren, otobüs gibi ulaşım araçlarının hareket saatlerini gösteren bir plana gönderme yapar. Özetle, "schedule" daha genel, "timetable" ise daha spesifik bir anlam taşır.

Örneğin, "I have a busy schedule today" (Bugün yoğun bir programım var) cümlesinde "schedule" gün içindeki çeşitli etkinliklerin genel bir listesini ifade eder. Bu etkinlikler değişebilir. Ancak, "The train timetable shows the departure times" (Tren tarifesi kalkış saatlerini gösteriyor) cümlesinde "timetable" kesin ve değişmez tren saatlerini gösteren resmi bir belgeyi ifade eder. Değiştirilmesi daha zordur.

Başka bir örnek olarak, "We need to schedule a meeting next week" (Gelecek hafta bir toplantı planlamamız gerekiyor) cümlesinde, "schedule" toplantının zamanını belirleme eylemini vurgular. Bu toplantının zamanı daha sonra değiştirilebilir. Buna karşılık, "The school timetable is available online" (Okul ders programı online olarak mevcut) cümlesinde "timetable" belirli bir zaman diliminde yapılacak derslerin kesin bir listesini ifade eder. Bu liste, genellikle okul tarafından belirlenir ve kolay kolay değiştirilemez.

"My doctor's schedule is full this week" (Doktorumun bu haftaki programı dolu). Burada, doktorun randevularının genel bir programdan bahseder.

"The flight timetable is subject to change" (Uçuş zaman çizelgesi değişikliğe tabidir). Burada ise, uçuşların kesin saatlerini gösteren bir programdan bahsedilir, fakat bu programın değişme olasılığı da vurgulanır.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations