İngilizce'de sıklıkla karıştırılan iki kelime olan "talent" ve "skill" aslında oldukça farklı anlamlara gelir. "Talent" doğuştan gelen, doğal bir yetenek anlamına gelirken, "skill" ise öğrenme ve pratik sonucu kazanılan bir beceridir. Başka bir deyişle, talent bir potansiyel iken, skill bu potansiyeli gerçeğe dönüştürmenin sonucudur. Talentiniz olabilir ama bunu geliştirmek için skill kazanmanız gerekir.
Örneğin, mükemmel bir müzik kulağı doğuştan gelen bir talent olabilir: "She has a natural talent for music." (Doğuştan müzik yeteneği var.) Ancak, güzel bir şarkı söyleyebilmek için solfej, ritim ve vokal teknikleri gibi skills geliştirmeniz gerekir: "He honed his singing skills through years of practice." (Yıllarca pratik yaparak şarkı söyleme becerisini geliştirdi.)
Bir başka örnek olarak, hızlı bir şekilde problem çözebilme yeteneği bir talent olabilir: "He has a talent for solving complex problems quickly." (Karmaşık problemleri hızlı bir şekilde çözme yeteneği var.) Ancak, bu yeteneği kullanarak başarılı bir yazılım mühendisi olmak için programlama dilleri, algoritma tasarımı ve hata ayıklama gibi skills öğrenmeniz gerekir: "She developed strong programming skills through rigorous training." (Yoğun bir eğitimle güçlü programlama becerileri geliştirdi.)
Talent ve skill birbirini tamamlar. Doğuştan gelen bir yeteneğiniz varsa (talent), onu geliştirmek için gerekli becerileri (skills) kazanmanız, yeteneğinizi ortaya çıkarmanız önemlidir. Birçok başarılı insanın doğuştan gelen yetenekleri yanında, uzun süreli çalışmalar ve pratiklerle kazandığı becerilerinin de büyük rol oynadığını unutmamak gerekir.
Happy learning!