İngilizce'de "threaten" ve "endanger" fiilleri, her ikisi de bir tehlike veya risk unsuru taşıdığı için sıklıkla karıştırılır. Ancak, aralarında önemli bir anlam farkı vardır. "Threaten", bir şeyin veya birinin gelecekte zarar görmesi veya kötü bir şeyle karşılaşması ihtimalini ifade ederken, "endanger" ise bir şeyin veya birinin şu anki durumunun tehlikede olduğunu belirtir. Başka bir deyişle, "threaten" bir tehdit sözü veya olasılığı vurgularken, "endanger" mevcut bir tehlike durumunu vurgular.
Örneğin, "The storm threatens to flood the town" cümlesinde, fırtınanın kasaba için bir tehdit oluşturduğu, kasabanın olası bir sel felaketiyle karşı karşıya olduğu anlatılmaktadır. Türkçe karşılığı: "Fırtına, kasabayı su basmakla tehdit ediyor." Bu cümlede, sel henüz gerçekleşmemiş, bir tehdit olarak durmaktadır.
Ancak, "The storm endangers the town" cümlesinde, fırtınanın halihazırda kasaba için bir tehlike oluşturduğu, kasabanın şu an tehlikede olduğu anlatılmaktadır. Türkçe karşılığı: "Fırtına, kasabayı tehlikeye atıyor." Bu cümlede, fırtınanın kasabaya anlık bir tehdit oluşturduğu vurgulanır.
Bir başka örnek olarak; "He threatened to quit his job" cümlesini ele alalım. Bu, kişinin işinden istifa etmekle tehdit ettiğini, yani bunu yapmayı düşündüğünü ve belki de yapacağını gösterir. Türkçe karşılığı: "İşinden istifa etmekle tehdit etti."
"He endangered his health by smoking." cümlesinde ise, sigara içmenin kişinin sağlığını şu an tehlikeye attığı anlatılmaktadır. Türkçe karşılığı: "Sigara içerek sağlığını tehlikeye attı."
Görüldüğü gibi, iki fiil arasında ince bir fark olsa da, bu fark anlamda önemli bir değişikliğe yol açar. Doğru fiili kullanmak için, anlatılmak istenen tehlikenin gelecekte mi yoksa şimdiki zamanda mı gerçekleştiğini iyi düşünmek gerekir.
Happy learning!