Unnecessary vs. Superfluous: İki Kelimenin Arasındaki Fark

İngilizce öğrenen gençler için sıklıkla karıştırılan iki kelime olan "unnecessary" ve "superfluous", aslında birbirine yakın anlamlara sahip olsa da aralarında ince bir fark bulunmaktadır. "Unnecessary" genel olarak gereksiz, lüzumsuz anlamına gelir ve bir şeyin olmaması gereken, ihtiyaç duyulmayan bir şey olduğunu belirtir. "Superfluous" ise daha çok fazlalık, gereğinden fazla anlamına gelir; bir şeyin zaten yeterli olanın üzerinde, fazlasıyla mevcut olduğunu ifade eder. Başka bir deyişle, "unnecessary" bir şeyin yokluğunu vurgularken, "superfluous" bir şeyin fazlalığını vurgular.

İşte örnek cümleler:

  • Unnecessary: "That extra detail was unnecessary; it complicated the explanation." (O ekstra detay gereksizdi; açıklamayı karmaşıklaştırdı.)
  • Superfluous: "There were superfluous details in the report, which made it quite long." (Raporda gereksiz ayrıntılar vardı, bu da onu oldukça uzun hale getirdi.)

Görüldüğü gibi, her iki cümlede de gereksiz bir şeyden bahsediliyor, ancak "unnecessary" cümlesinde gereksizliğin yokluğundan, "superfluous" cümlesinde ise fazlalıktan bahsediliyor. Bir başka örnek:

  • Unnecessary: "Bringing an umbrella was unnecessary; it didn't rain at all." (Şemsiye getirmek gereksizdi; hiç yağmur yağmadı.)
  • Superfluous: "Adding more sugar was superfluous; the cake was already sweet enough." (Daha fazla şeker eklemek gereksizdi; kek zaten yeterince tatlıydı.)

Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi, iki kelime arasında ince bir çizgi var ancak bağlamı anlamak kullanımı doğru şekilde belirlemede önemli bir rol oynuyor. Kelimeleri daha iyi anlamak için farklı cümlelerde kullanmaya çalışın ve bağlamlarını dikkatlice inceleyin.

Happy learning!

Learn English with Images

With over 120,000 photos and illustrations