İngilizce'deki "visible" ve "seen" kelimeleri birbirine çok benziyor gibi görünse de, aslında aralarında önemli bir anlam farkı var. "Visible" bir şeyin görülebilir durumda olduğunu, yani gözle algılanabileceğini ifade ederken, "seen" ise bir şeyin daha önce gözlemlendiğini, görülmüş olduğunu anlatır. Başka bir deyişle, "visible" potansiyel bir görme durumunu, "seen" ise gerçekleşmiş bir görme eylemini ifade eder.
"Visible" genellikle bir nesnenin görünür olup olmadığını açıklamak için kullanılır. Örneğin:
Bu cümlede, yıldızların gözlemlenebileceği, yani görülebilir oldukları anlatılıyor. Henüz bakmamış olsak bile, görülebilir durumdalar.
Diğer yandan, "seen" geçmişte gerçekleşmiş bir görme eylemini vurgular. Örneğin:
Bu cümlede, filmin izlenmiş olduğu, yani daha önce görülmüş olduğu vurgulanıyor. Görme eylemi tamamlanmıştır.
İşte bir örnek daha:
English: The house is visible from the hill.
Turkish: Ev tepeden görünür. (Görülebilir)
English: I have seen the house from the hill many times.
Turkish: O evi tepeden birçok kez gördüm.
"Visible" genellikle sıfat olarak kullanılırken, "seen" genellikle fiilin geçmiş zaman kipinde kullanılır, veya "have seen" gibi mükemmel zaman kiplerinde yer alır. Ancak, "seen" bazen sıfat olarak da kullanılabilir, örneğin "a seen film" (izlenmiş bir film) gibi. Ama bu kullanım daha az yaygındır. Genellikle geçmişte bir görme eylemi olduğunda "seen" kullanımı daha doğru olacaktır.
Happy learning!