İngilizce'de "warn" ve "caution" kelimeleri, ikisi de uyarı anlamına gelse de, aralarında önemli bir fark vardır. "Warn" daha ciddi, acil ve potansiyel olarak tehlikeli durumlar için kullanılır. Bir tehlike veya olumsuz bir sonucun yaklaşmakta olduğunu ve önlem alınması gerektiğini vurgular. "Caution" ise daha hafif bir uyarı niteliğindedir; dikkatli olunması, temkinli davranılması gerektiğini belirtir, ancak mutlaka bir tehlike söz konusu olmayabilir. "Warn" genellikle bir tehlikenin yaklaştığına dair güçlü bir uyarı iken, "caution" daha çok dikkat gerektiren bir durumdan bahseder.
Örneğin, "The doctor warned him about the risks of smoking." cümlesinde doktor, sigaranın riskleri hakkında ciddi bir uyarıda bulunmuştur. Türkçe karşılığı: "Doktor onu sigaranın riskleri konusunda uyardı." Bu durumda, sigara içmenin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği vurgulanmıştır.
Diğer bir örnek ise, "The sign cautioned drivers to slow down." cümlesidir. Bu cümle, sürücülerin yavaşlamaları gerektiği konusunda daha hafif bir uyarı niteliğindedir. Türkçe karşılığı: "Tabela sürücüleri yavaşlamaları konusunda uyardı/uyardı (daha az ciddi)." Burada, mutlaka bir tehlike bulunmuyor olabilir, ancak yavaşlamak güvenlik açısından önemlidir.
Bir başka örnek olarak, "I warned my sister about the approaching storm." cümlesini ele alalım. Bu cümle, yaklaşan fırtınaya karşı ciddi bir uyarı içerir. Türkçe karşılığı: "Yaklaşan fırtına konusunda kız kardeşimi uyardım."
"Caution! Wet floor." yazan bir tabela ise, ıslak zemine dikkat çekerek olası bir düşmeyi önlemeyi amaçlar. Bu, "caution" kelimesinin daha hafif uyarı niteliğini gösterir. Türkçe karşılığı: "Dikkat! Islak zemin."
"He cautioned me against investing in that company." cümlesi ise, o şirkette yatırım yapmaya karşı temkinli olmam gerektiği konusunda bir uyarı içerir. Türkçe karşılığı: "O şirkette yatırım yapmamaya karşı beni uyardı/uyardı (daha az ciddi)."
Happy learning!